bugün
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması16
- şehirler arası aşk yaşamak11
- memesi küçük olmak16
- oksijensizsu14
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz29
- güne bir şarkı bırak14
- anın görüntüsü16
- emmanuel emenike15
- iğrenç bir his tarif et24
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel9
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- hamas bir terör örgütüdür24
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim9
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı25
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz15
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız13
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim12
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim14
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- en yaşlı özelliğiniz9
entry'ler (35)
acayiptir. kokusu, tadı ve şeffaf demlikte size bakan yaprakları hoşunuza gider. için arkadaşım, güzeldir.
(bkz: doruk u öp benim için)
karla birlikte güzelleşen şehirdir. pırıl pırıl olmuştur, kasveti dağılmıştır. yarın kartopu oynayalım yahu?
fiziksel değildir. kavgada alınan darbeler yıllarca sürecek olan simsiyah çürükler bırakır insanda.
takipçilerini kültür, sanat ve düşünce dünyasının sadece izleyicisi değil, üreten ve paylaşan birer birey olarak içinde yer almasını sağlamaya çalışan yeni nesil bir dergidir.
"bize sunulan dar bir çerçeveden birbirinin aynı veya benzeri bakışların ötesinde hayata farklı bir açıdan bakmayı, görünmeyeni görmeyi ve göstermeyi kendine amaç edinen Tahmis Dergi isminin de özü gereği geçmişi özümseyip bilip bugünü ve geleceği takipçisine kendine has biçimde sunmayı amaçlayan yeni nesil yayıncılık anlayışına sahip bir platformdur."
tahmisdergi.com adresinde ikamet ederler.
"bize sunulan dar bir çerçeveden birbirinin aynı veya benzeri bakışların ötesinde hayata farklı bir açıdan bakmayı, görünmeyeni görmeyi ve göstermeyi kendine amaç edinen Tahmis Dergi isminin de özü gereği geçmişi özümseyip bilip bugünü ve geleceği takipçisine kendine has biçimde sunmayı amaçlayan yeni nesil yayıncılık anlayışına sahip bir platformdur."
tahmisdergi.com adresinde ikamet ederler.
odamın duvarlarına tokat gibi çarpan loş ışığı düşünüyorum. ve sabah olmasın istiyorum. bu karanlık gecenin içinde bir yerlerde asılı kalmak, süzülmek belki gökyüzüne doğru. son sayfası yırtılmış anlamsız bir kitap gibi hep eksik bu dünyam. sanki hep varmışım ve sonu gelmeyecek bu çırpınışlarımın hissi dolar ya insanın içine. ama bir yandan üç mevsim öncesini bile hatırlayamamak. oğlum insan niye böyle diyorum kendime, neden sadece küçük kafasını daldırıp yem almaya çalışan bir muhabbet kuşu gibi masum olamayacak hiçbir zaman. neden?
hem sigarası hem müzik grubu çok güzel olandır. arkada bir rajaz açıp huzura dalarsınız.
iki kelime düzgünce konuşulacak insan var mıdır diye düşündüğüm şehir. herkes taraf, herkes sabit. yok mudur her telden sessizce sohbet edilecek güzel insanlar.
tercihse, uzunca bir süre insanı dertsiz tasasız yaşatır. eğer tercih değilse, boğazınıza çökerek geçmeyen izler bırakır. işin kötü tarafı bu izleri sadece siz görürsünüz. anlatsanız, kelimeler dönmez. ağlasanız, yaş bile akmaz bir süre sonra. mahalle bakkalı nasılsın dediğinde bile gözlerinizin içi güler aniden, sevinirsiniz. bazen insan farkına bile varmaz, alışmışlık eklenir üstüne. bazen farkında olmayayım diye ilaçlara vurursunuz kendinizi. çünkü uykuda yalnızlığının bile farkına varamaz insan. yatmadan dilediğiniz şey bir daha uyanmamak olmuşsa, ya oturup bir şeyler yazacaksınız ya da alışacaksınız sessiz sessiz.
yıllardır ruhumu sarmış olan soğuk duygu. her sabah uyanıyorum, aslında uyandığımı sanıyorum. yastığımda yorganımda kokusu var umutsuzluğun. gün gelecek uyutmayacak bile. böyle zehirimsi bir duygudur işte.
şiir gibi şarkıları olan masalımsı bir gruptur. soğuk akşamlarda dinlemenizi tavsiye ederim.
insana huzur verendir. ne zaman bir ormana gitsem veya sık ağaçların olduğu bir bölgede yürüsem içimi tarifsiz bir huzur kaplıyor. kurumuş ağaç yaprakları, nemli bir taban içimdeki bir mekanizmayı canlandırıyor sanki. toprağı sevmek lazım, saygı duymak lazım. bizi betonlara muhtaç eden modern dünya utansın.
bir zamanlar sabah alarmı yaptığım şarkıdır. en güzel günaydını bu şarkı diyordu.
doğum anımda save almak isterim. ve tekrar yüklerken elektrikler kesilse mesela, bozulsa o yüksek boyutlu dosya. yıllar yok sayılsa, bir şansımın olduğu bu dünyada new game diyemesem. silinsem, daha güzel olurdu.
farklı bir pencereden kendime bakmaya çalıştığımda, uzak bir yerde tek başına kalmam gerektiğini düşünüyorum. hak ettiğim şeyin bu olduğunu. insanlar, çevre ve sosyallik o kadar da matah bir şey değil gibi geliyor. sanırım şimdilerde kimse itiraf edemiyor bunu kendine. ölü saç telleriyle tıkanmış lavabo gideri gibi, hep bir eğreti duruyor sanki varlığım dünya üzerinde. tarihte hiç keşfedilmemiş bir duvar kabartmasında gelişigüzel çizilmiş bir figür olsaydım eminim daha huzur bulurdum aldığım nefeslerde. galiba göçüp gitmeden bahsettiğim o uzaklardaki tabloda kendi kendime ağlayacağım. bir sonbahar olacak, bir yaz gelecek, bir karlar yağacak ama hiçbir şey değişmeyecek.