bugün
- türklerden adam çıkmaması10
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil28
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi9
- türklerin çok kolay devlet kurması12
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı22
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- ruh varsa neden görünmüyor9
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri25
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- karadeniz bölgesinde yaşamak13
- sözlükteki erkek nüfusu8
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- anın görüntüsü16
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- icardi190513
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- beni özlediniz mi8
- okula bikiniyle gelen kız8
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması16
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- maca sekiz13
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi12
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- embesil yazarlar8
- en nefret edilen yazarlar8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- jose mourinho28
entry'ler (35)
acayiptir. kokusu, tadı ve şeffaf demlikte size bakan yaprakları hoşunuza gider. için arkadaşım, güzeldir.
(bkz: doruk u öp benim için)
karla birlikte güzelleşen şehirdir. pırıl pırıl olmuştur, kasveti dağılmıştır. yarın kartopu oynayalım yahu?
fiziksel değildir. kavgada alınan darbeler yıllarca sürecek olan simsiyah çürükler bırakır insanda.
takipçilerini kültür, sanat ve düşünce dünyasının sadece izleyicisi değil, üreten ve paylaşan birer birey olarak içinde yer almasını sağlamaya çalışan yeni nesil bir dergidir.
"bize sunulan dar bir çerçeveden birbirinin aynı veya benzeri bakışların ötesinde hayata farklı bir açıdan bakmayı, görünmeyeni görmeyi ve göstermeyi kendine amaç edinen Tahmis Dergi isminin de özü gereği geçmişi özümseyip bilip bugünü ve geleceği takipçisine kendine has biçimde sunmayı amaçlayan yeni nesil yayıncılık anlayışına sahip bir platformdur."
tahmisdergi.com adresinde ikamet ederler.
"bize sunulan dar bir çerçeveden birbirinin aynı veya benzeri bakışların ötesinde hayata farklı bir açıdan bakmayı, görünmeyeni görmeyi ve göstermeyi kendine amaç edinen Tahmis Dergi isminin de özü gereği geçmişi özümseyip bilip bugünü ve geleceği takipçisine kendine has biçimde sunmayı amaçlayan yeni nesil yayıncılık anlayışına sahip bir platformdur."
tahmisdergi.com adresinde ikamet ederler.
odamın duvarlarına tokat gibi çarpan loş ışığı düşünüyorum. ve sabah olmasın istiyorum. bu karanlık gecenin içinde bir yerlerde asılı kalmak, süzülmek belki gökyüzüne doğru. son sayfası yırtılmış anlamsız bir kitap gibi hep eksik bu dünyam. sanki hep varmışım ve sonu gelmeyecek bu çırpınışlarımın hissi dolar ya insanın içine. ama bir yandan üç mevsim öncesini bile hatırlayamamak. oğlum insan niye böyle diyorum kendime, neden sadece küçük kafasını daldırıp yem almaya çalışan bir muhabbet kuşu gibi masum olamayacak hiçbir zaman. neden?
hem sigarası hem müzik grubu çok güzel olandır. arkada bir rajaz açıp huzura dalarsınız.
iki kelime düzgünce konuşulacak insan var mıdır diye düşündüğüm şehir. herkes taraf, herkes sabit. yok mudur her telden sessizce sohbet edilecek güzel insanlar.
tercihse, uzunca bir süre insanı dertsiz tasasız yaşatır. eğer tercih değilse, boğazınıza çökerek geçmeyen izler bırakır. işin kötü tarafı bu izleri sadece siz görürsünüz. anlatsanız, kelimeler dönmez. ağlasanız, yaş bile akmaz bir süre sonra. mahalle bakkalı nasılsın dediğinde bile gözlerinizin içi güler aniden, sevinirsiniz. bazen insan farkına bile varmaz, alışmışlık eklenir üstüne. bazen farkında olmayayım diye ilaçlara vurursunuz kendinizi. çünkü uykuda yalnızlığının bile farkına varamaz insan. yatmadan dilediğiniz şey bir daha uyanmamak olmuşsa, ya oturup bir şeyler yazacaksınız ya da alışacaksınız sessiz sessiz.
yıllardır ruhumu sarmış olan soğuk duygu. her sabah uyanıyorum, aslında uyandığımı sanıyorum. yastığımda yorganımda kokusu var umutsuzluğun. gün gelecek uyutmayacak bile. böyle zehirimsi bir duygudur işte.
şiir gibi şarkıları olan masalımsı bir gruptur. soğuk akşamlarda dinlemenizi tavsiye ederim.
insana huzur verendir. ne zaman bir ormana gitsem veya sık ağaçların olduğu bir bölgede yürüsem içimi tarifsiz bir huzur kaplıyor. kurumuş ağaç yaprakları, nemli bir taban içimdeki bir mekanizmayı canlandırıyor sanki. toprağı sevmek lazım, saygı duymak lazım. bizi betonlara muhtaç eden modern dünya utansın.
bir zamanlar sabah alarmı yaptığım şarkıdır. en güzel günaydını bu şarkı diyordu.
doğum anımda save almak isterim. ve tekrar yüklerken elektrikler kesilse mesela, bozulsa o yüksek boyutlu dosya. yıllar yok sayılsa, bir şansımın olduğu bu dünyada new game diyemesem. silinsem, daha güzel olurdu.
farklı bir pencereden kendime bakmaya çalıştığımda, uzak bir yerde tek başına kalmam gerektiğini düşünüyorum. hak ettiğim şeyin bu olduğunu. insanlar, çevre ve sosyallik o kadar da matah bir şey değil gibi geliyor. sanırım şimdilerde kimse itiraf edemiyor bunu kendine. ölü saç telleriyle tıkanmış lavabo gideri gibi, hep bir eğreti duruyor sanki varlığım dünya üzerinde. tarihte hiç keşfedilmemiş bir duvar kabartmasında gelişigüzel çizilmiş bir figür olsaydım eminim daha huzur bulurdum aldığım nefeslerde. galiba göçüp gitmeden bahsettiğim o uzaklardaki tabloda kendi kendime ağlayacağım. bir sonbahar olacak, bir yaz gelecek, bir karlar yağacak ama hiçbir şey değişmeyecek.